Ülke topraklarının büyük bölümünü oluşturan mera, yaylak, kışlak ve benzeri nitelikteki diğer kamu orta malların hukuki ve geometrik durumlarının belirlenmesinde gerek Devletin gerekse yurttaşların yararı vardır. Bu düşünce ile 1982 Anayasasının 44. maddesinde, Devletin, toprağı verimli olarak işletilmesini korumak, geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeteri kadar toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alması öngörülmüş, “ Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması” başiıklı 45. maddesinde de, örtülü olarak mera ve çayırlara da yer verilmitir Bu madde şöyledir: “ Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmamasını ve tahribatını önlemek, tarımsal üretimmplanlaaması ilkelrine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyle, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer giderlerinin sağlanmasını kolaylaştırır.- Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır.” Anılan maddelerde önemle vurgulanan toprakların başında kamu orta malları mera, yaylak ve kışlaklar gelmektedir. Bu yerler aynı zamanda, doğal servet ve kaynakların da yer aldığı Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdir.
Mera, yaylak, kışlak ve benzeri nitelikteki diğer kamu orta malları, kanun koyucunun sık sık düzenlediği ve düzenlemeleri de değiştirme ihtiyacını duyduğu konuların başından gelir. Teoride, bu yerler üzerinde fazla çalışılmamış, ortaya çıkan sorunlar, eski hukuk döneminden beri uygulana gelen yerleşmiş ilkeler ve yargısal kararlar ile karşılanmıştır. 28. 2. 1998 tarihinde yürürlüğe konulan Mera Kanunu ile yerleşmiş ilke ve uygulamalar bir bölümü güncelleştirilerek kanun maddesi haline getirilmiştir. Son yıllarda yapılan yasal düzenlemelere rağmen, mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin uyuşmazlıklar büyük oranda görülmektedir. Yasal düzenlemelerin yetersiz kaldığı konularda eski hukuk döneminde oluşmuş ilke ve değerlendirmelerden yararlanılmaktadır. Çalışmamızın konusu olan mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin uygulamada görülen sorunları ortaya koymak ve çözüm yollarını karşılamak üzere, yakın tarihlerde verilen ulaşabildiğimiz Yargıtay kararları, konuların altına işlenmek suretiyle yararlanma kolaylığı sağlanmaya çalışılmıştır. Kitabımız, gerek işlenen konular gerekse hazırlanış şekli itibariyle uygulamada ortaya çıkacak sorunları olabildiğince karşılayacak içeriğe sahiptir. Tüm bunlara rağmen, eksiklerimizin olabileceği kaçınılmaz. Bu nedenle yapılacak ve katkı sağlayacak eleştiri ve önerileri bekliyoruz.
İşlenen konulardan esinlenerek, kitabımız, “Kamu Orta MallarıMera, Yaylak ve Kışlaklar ” ismi ile sunulmuştur.