Habercilikte devrim yapmış bir gazeteciyle genç bir televizyon yıldızının sıra dışı aşklarının öyküsü…
"Senin sevgilim olmandan gurur duyuyorum. Başkaları tarafından
bilinse de gurur duyuyorum, bilinmese de gurur duyuyorum."
"Ben de." Birlikte olan iki insanın, iki sevgilinin birbiriyle gurur duyması ne benzersiz bir duygudur. Ne büyük hazdır.
Fakat bu hazzı yaşayanlar sadece onlardı. Bir gün, birlikte oldukları duyulup bilinince çoğu kimse bundan haz almayacak, kıskançlık ve hırs okları üzerlerine fırlatılacaktı. Bunu her ikisi de biliyordu.
Doğup büyüdükleri ülkede dört bir yandan rüzgârlar esiyordu o günlerde. Bombalar, Kobralar, Skorsky'ler, mayınlar... Kan...
"Bizimkilerin ve "onlar"ın kanı...
Meseleler farklı boyutlarıyla ele alınabilir ve tartışılabilirdi. Her zaman.
Yalnız "ölüm"ü tartışamazdınız. Herkes birilerinin canının parçasıdır. Ve ölüm acı verir. Bu tartışılmaz...
"Tutunduğumuz tek güç o dehanın getirdiği demokratik düzen aslında. Fakat demokrasiyi yok etmeye çalışanların hepsi onu kendilerine paravan olarak kullanmayı başarıyor. Anlamıyorum..."