Eşlerin evlilik dışı cinsel ilişkilerini ifade eden zina, günümüz hukukunda sadakat görevinin ihlaline dayalı bir boşanma sebebi olarak kabul edilir. Roma hukukunda ise yalnızca evli kadın ile evlilik dışı ilişkileri gösteren bir suçtur. M.Ö. 17’de imparator Augustus tarafından kabul edilen Lex Iulia de Adulteriis Coercendis (Zinalar ve Tecavüzler Hakkında Iulia Yasası) ile kamu suçu haline getirilinceye dek aile içi bir sorun olarak görülen zina, kural gereği, yalnızca kadın evliyse ortaya çıkardı. Erkeğin evli olup olmaması, suçun ortaya çıkışında etkili değildi.
Eski Roma’da cinsel serbestliğin yayılması sonucunda, geleneksel Roma kültürünü yaşatmak isteyenlerin evliliği ve tek eşliliği koruma çabaları, ahlaki çöküntüye karşı önlemler alınmasını zorunlu kılmıştır. imparator Augustus’un, bozulan aile ilişkilerini yeniden düzenleme amacıyla önerdiği yasalardan biri olan Lex Iulia de Adulteriis Coercendis, işte bu toplumsal çöküşün sonucu olarak kabul edildi ve en sert rüzgâr imparatorun kendi kızına esti. Augustus’un kızı Iulia ve arkadaşlarının gördüğü tepkinin temel nedeni zina ve içkili eğlencelerdi.
Augustus’un çıkardığı Iulia Yasası ile birlikte eski Roma’da cinsel suçlar kapsamına alınan diğer fiillerin de incelendiği bu kitap, hukuki ve tarihi açıdan bir döneme ışık tutan, önemli bir araştırmadır.