Şiir ya da şairler üzerine konuşmayı seçmiş olmak, tekinsiz olanın mıntıkasına girmektir kuşkusuz; sert ruhsal iklimlere doğru açılmak ve kaybolmaktır belki de. Şayet hayat, yetinmeyi bilen ama kendine yetmeyenler için kopkoyu bir azapsa, en çok da belirsizlik anlarını yaşayan şairler konuşmalı...
Şair ve Taifesi eleştiriler, söyleşiler, polemikler ve denemelerden oluşan bir yekûn. Geçmeyen zamanlarda ansızın göze görülen şeyler kadar ayrıksı bir duman, kalabalıklar içindeki yalnızlığına ilençli bir put muamelesi yapan bir suskunluk dayatması. Şairi taifesine yakınlaştıran –ve bir o kadar da uzaklaştıran– onun benzeri, ikizidir nihayetinde: Böyle bir insan kadar karanlık ve bilmecemsi kimse yoktur... Kitap, bu zorlu bilmeceyi çözmeye adıyor kendini. Şair ve Taifesi, şiirin acıyı bile erginleştiren ikliminde, belki de kendine tutunmanın ayartıcı sarhoşluğuyla, taifeli taifesiz yılların yazılı kayıtlarını tutuyor.