Ali O'Day genç ve başarılı bir beyin cerrahıdır, öyle ki gelecekte bir Nobel Ödülü bile kazanabilir... Tabii şu 11 saati sağ atlatırsa. Ali, canlı yayın ışıkları altında ve hem sevgilisi Dr. Richard Helvelius hem de eski kocası Kevin'ın gözleri üstündeyken, kör bir çocuğun beynine devrim niteliğinde bir mini bilgisayar yerleştirecektir.
Eğer işler yolunda giderse çocuk yeniden görebilecektir. Ama birileri bu zaferi engellemek istemektedir. Ali ameliyata başlar başlamaz hastanenin çağrı aygıtları "Beyaz Kod" anonsuyla yankılanır: Hastanede bir bomba bulunmuştur.
Ne bomba sıradan bir bombadır, ne de bombacı sıradan bir bombacıdır. Dakikalar ilerleyip verilen sürenin sonu yaklaşırken, Ali komplonun ardında sınırsız ve insanlık dışı bir zekanın bulunduğundan kuşkulanmaya başlar... Ve de gerçek fidyenin kendisi olduğundan.
"Kitap, ölüm döşeğindeki hastaların tedavisini üstlenip onları hayatta tutmaya çalışmanın telaşlı enerjisini kusursuzca yansıtıyor. Beyaz Kod harika bir yapıt. Uzun süredir okuduğum en özgün tıbbi gerilimlerden biri."
-Michael Palmer-
"Beyaz Kod yalnızca teknolojiyi doğru anlayıp anlatan değil, bize yüreğin kaldırmayacağı durumlarla karşılaşan kanlı canlı insanlar veren ender bilimsel gerilimlerden. Geri sayım saati birinci sayfadan gümbürdemeye başlıyor ve sonuna kadar dinmiyor."
-David Hagberg-
"Kitap, saatli bomba komplosunun korkutuculuğunu bilimsel gerilimin romansallığıyla harmanlıyor. Britz-Cunningham, cerrahi teknik ve hastane işleyişiyle ilgili derinlikli bilgisini kullanarak ortaya bir cinnet geçiren tıbbi teknoloji öyküsü çıkarmış."
-Mark Alpert-