Bir kitabının her yeni baskısı, başta önce yazarına kendi görüşlerini değerlendirme ve hatalarını düzeltme ve öğreti ve yüksek yargı kararlarındaki gerekçe ve düşünceleri de hukuki çerçevede objektif olarak tekrar gözden geçirme ve değerlendirme bir fırsatını verir. Bu bağlamda, Şirketler Hukuku Genel Esaslar kitabının 9 baskısında tüm sayfaların ve açıklamaların, görüşler ve yüksek yargı kararlarının özenle tekrar gözden geçirildiğini ve özellikle kitabın bilimsel sistematiği yeniden kurulandığını belirtmek isterim. Bu nedenle, kitabın önceki baskısındaki bazı konulara ilişkin paragraflar (§) ile sayfa kenar numaralarında (N) değişiklikler olduğunu hatırlatmak isterim. Bu hususta diğer önemli bir ayrıntı da, Kanunda (TTK m. 461 ve 591 hükümlerinin üst başlıklarında) ve yargı kararlarında anonim ve limited şirketlerde bedelli sermaye artırımında paysahiplerinin kanundan doğan ve paya bağlı yeni alma hakkı (Bezugsrecht) ile ilk esas sözleşmede veya daha sonra genel kurul kararıyla esas sözleşme değişikliği yapılarak belirli bir paya veya pay grubuna tanınan “rüçhan hakkı” (Vorrecht) kavramları eş anlamlı kullanılmasının, bu hakların oluşumu, niteliği ve hukuki sonuçları bakımında tamamen farklı olduğundan hatalı olduğu, mehaz İsvBK’daki yasal düzenleme öğretideki görüşler incelenerek ortaya konulmuştur. Ayrıca, mehaz İsviçre hukukunda anonim şirketlere ilişkin değişiklik 19.6.2020 tarihinde Ulusal Mecliste kabul edilmesiyle, birçok kanun maddelerinde önemli değişiklikler olmuştur. Kitabın bu baskısında İsvBK’da yapılan değişikler de TTK’da ilgili konu ve maddelerde okuyucuların bilgisine sunulmuştur.
Pek değerli hukukçuların ve akademisyen meslektaşlarımın kitabımıza gösterdiği ilgi, bizi daha fazla sorumluluk almaya teşvik ettiğini ve bu kitabın her güncellenmesini daha özenli bir şekilde yapmaya ve bilimsel öğreti ve İsviçre-Türk yargı kararlarındaki gelişmeleri ortaya koymaya ittiğini belirtmek isterim. Bir yazarın görüş ve hukuki düşünce ve görüşünü içeren bir kitap, hukuk bileşenlerini oluşturan tarafların ilgisini sadece yayımlandığı dönemde değil, aynı zamanda daha sonra da sürdürebildiği ölçüde bilimsel dünyada yaşamını devam ettirebilir.