“Hiçbir Almanca sosyoloji ‘metin kitabı’ beklendiği gibi bir kılavuz değildir, hele hele bir giriş kitabı hiç olamaz; son yıllarda böylesi savlarla ortaya çıkan kitaplar da bir yana bırakılmalıdır.
Bu kitaplarda ne modern toplumun çürümüş kuramlarından vazgeçilmekte ne de bugünkü sosyolojik araştırmaların önemli alt alanlarına güvenilir bir bakış sağlanmaktadır; sistematiklerinde materyalin bütünlüğüne çok az dikkat edilmekte ve malzemeyle ilişkilendirilmesi tesadüflere bırakılmakta, bu doğal olarak sununun oluşumuna da yansımaktadır.
Tekil kavram ve özel alanlarla ilişkili sunulan materyal ve değerlendirmeler, kendi bünyelerinde bütün için ancak kısmi bir görüş oluşturabilmektedir.”
Yazarları her ne kadar bunun bir “sosyolojiye giriş” kitabı olmadığını söylüyorlarsa da duyarlı sosyoloji arayışlarına ve sosyolojik duyarlılığa, sosyal bilimler anlayışına ve sosyal bilimleri anlamamıza, Frankfurt anlayışına ve Frankfurt Eleştirel Düşünürlerini anlamamıza katkı sağlamaktadırlar.