Güçlü, dokunaklı, öfkeli; Thomas Bernard’a, Bela Tarr’a yakın bir sesi var şairin.
‘Rüzgar’, ‘atlar’, ‘çocukluk’ şairin sık kullandığı imgeler. Kendi deyimiyle kitabın adı şurana geliyor: “Hem çocukluk hem de köpeklerin mahsun bakışlarını, herşeyin etrafında koşup durunca birşey yapmamalarını düşünmüştüm o zamanlar.
Köpeklerin Kalbi en çok da ses ve keskin bir ifade olarak sardı beni. Yani dünyada herkesin yaşamak için ihtiyaç duydukları şeyler var, köpek gibi sevmek yapmak vs. deyimler de var. Muhtaç olmak var. İnsanları da hayvanları da canlılar kategorisine koyunca bizim hayatlarımız da esasen belgesele konu olacak kadar.