Nedir, nereyedir, neresidir bu durmaksızın olmakta olan? Neresindeyiz bu sonsuz sonrasızlığın? Neredeyiz? Bu sürekli akış ve kesintisiz varoluştalık içinde bir kimsenin veya bir şeyin kendi doğru yeri neresidir? Bu varlık sağanağı içinde kendi oluşa tekabül eden hakiki yeri ve durağı işaretleyebilecek bir maharetimiz var mıdır? Evet ve hayır. Cevaptan önce ve sonradır, burada giz’liden giz’liye ve sükût ederek konuşulur. İki türden ses çıkaran bir tür gizli göçmenler olarak. Bilmediğimiz ismiyle, ismi olmayan bu yerde, artık bilinmeyen ve henüz konuşmadığımız dillerde “kendi ismini” çağıran Dilsiz bir şiir berzahındayız. Bu iki sükût, iki gurbet arasında bir ilk gurbettir.
Hû Konşu söyleşme deminde konuşulacak kişiye, muhabbet ehline; komşuya çağrıdır. Konuşmaya, hâlleşmeye, muhabbete çağrı olan bu ifadenin irfanın bereketiyle yeşeren topraklarda derin anlamları çağrıştırdığı açıktır. Varlıkla söyleşiye koyulmanın, hemdem olmanın, dildeş olmanın ifadesidir.