“Tanrı başlangıçta kadındı” Bu, Helmut Uhlig'in erken insanlık tarihindeki dişilin rolü üzerinde provokatif savıdır. Yazar bu savın üzerine yazdığı kitabıyla “Ulu Ana” olarak sayılan, tapınılan kadının yaşamın anlamlı merkezinde gizemli bir şekilde uzaklaştırıldığı insanlık tarihinin en heyecanlı dönemlerine götürüyor. Yaklaşık 5000 yıl önce başlayan bu devrim, insanların gelişimini nasıl etkiledi? Ve cinsiyet eşitliği için uğraşan bugünün toplumunda ne gibi sonuçlar doğurdu? “Dişilin dünya Dini” için yenileştirilmesi insanlığın geleceğini güvence altına alabilir mi? Helmut Uhlig, çok ilginç çizimlerin de yer aldığı eserinde en erken tarihlerdeki kadınsı olanı okura özetliyor. Neandertal adamın, mağara yaşamının, Megalitik Dönem'in ve Kuzey'in kanıtlarının zincirini, taş ve tapınak yapıların izlerini Bretonya'dan Dordogne'a, Malta tapınaklarına, Çin ve Hindistan'a kadar sürüyor.İnsan; ilâhi tecellilerin tecelligâhı, Allah'ın isim, sıfat ve fillerinin en şümullü ve görkemli yankısını bulduğu varlık, tefekkür yetisiyle yaratılmışların en seçkini, gizli hazine sırrının yegâne ve eşsiz muhatabı, sahip olduğu maddi ve manevi kuvveleriyle hayata yön veren rahmet esintisi ve çok bilinmeyenli bir denklem olarak bekâ âlemine doğru hızla yol alan garip bir seyyâhtır. "Ve tez'umu enneke cirmun sağîr, Ve fîke'ntava'l-âlemu'l- ekber." (İmam Ali) "Sen kendini küçük bir cisim sanırsın ama en büyük âlem sende gizlidir."