Alaşehir’i Milli Mücadelede öne çıkaran pek çok tarihsel gerçeklikler vardır. 15 Mayıs 1919’da İzmir’in Yunanlılarca işgal edilmesinden sonra 29 Mayıs gecesi Ödemiş’te, 30 Mayıs sabahı Alaşehir’de ilk Kuvâ-yı Milliye örgütleri kuruldu. Yine İzmir’in işgalinden sadece üç gün sonra Makbule ve Nebile Hanımların öncülüğünde Türk Kurtuluş Savaşı’nın Anadolu’daki ilk kadın örgütü, Alaşehir Türk Kadınları Cemiyeti ismiyle kurulmuş ve İzmir’in uluslararası hukuka aykırı işgal edilmesini protesto etmek için İtilaf devletlerine telgraf çekmişti. Başka bir ilk ise Alaşehirli Ruhiye Enise Hanım’ın Milli Mücadeleye katılan ilk Türk Kadını olmasıdır. Ayrıca Alaşehir Kongresi de, Milli Mücadele’nin hazırlık safhasında önemli bir yere sahiptir…
Milli Mücadele yıllarında Alaşehir, Anadolu’nun bütün şehirlerinden daha fazla acı çekti. Alaşehir yangınını bizzat yerinde inceleyen Falih Rıfkı’nın dediği gibi; Alaşehir’in başına gelenleri dinleyenler İzmir, Manisa, Turgutlu, Salihli ve diğer şehirlerde yaşanan faciaları uzun süre unutmuşlardı. Alaşehir iki yıldan fazla Yunan işgali altında kalmış, bu süre zarfında Yunan askerleri ve yerli Rumlar, Türklere pek çok zulüm yapmıştı. Nihayet 30 Ağustos 1922’de kesin yenilgiye uğrayan Yunanlar, 4 Eylül’de Alaşehir’i tamamen yakarak harabeye çevirdi. Elinizdeki bu kitapta; Alaşehir’in Milli Mücadelede bugüne kadar pek gün yüzüne çıkarılmayan kahraman evlatlarının topyekûn mücadelesini ve Yunanların yüzyıllar geçse de unutulmayacak insanlık dışı savaş suçlarını ayrıntılı bir şekilde okuyacaksınız.