“Daha en büyük yalanımı söylemedim, en büyük dolabımı, en iyi entrikamı çevirmedim.
Ölümcül ve kanlı bir planım var. Ve sonunda ben kazanacağım.”
Başarılı ve kendisini işine adamış bir psikiyatr olan Eric’in hayatındaki ilk kırılma noktası karısının ondan boşanmak istemesiyle kendini gösterir. Kızlarının velayeti konusunda bir türlü anlaşmaya varamıyor olmaları da canını sıkmaya başlar. Fakat bu, Eric’in sıkıntılarının yalnızca başlangıcıdır.
Hasta büyükannesinin aracılığıyla Eric’e danışmayı kabul eden on yedi yaşındaki Max obsesif kompülsif bozukluk hastasıdır ve Renée adlı kıza takıntılı bir şekilde hayrandır. Kızın bir gün ölü bulunması ve Max’in ortadan kaybolmasıyla başlayan gerilim, hastanedeki stajyerlerden birinin Eric’e cinsel taciz suçlaması yöneltmesiyle devam eder. Eric işini, ailesini ve neredeyse hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalır. Tüm bunların bir sosyopatın planının parçaları olduğundan bihaberdir. Mükemmel bir maske takan ve çıkarları için insanları manipüle etmek konusunda âdeta bir uzman olan bu sosyopat istediğini almakta kararlıdır.
“Gerilim, aksiyon ve iç içe geçmiş olay örgülerinin ustası.”
- The Washington Post
“Lisa Scottoline’nin kaleminden birinci sınıf bir gerilim romanı daha.”
- Choice Magazine
“On Beş Dakikada Bir iyi kurgulanmış, ters köşelerle dolu, sürükleyici hikâyesiyle şaşırtıcı fakat inandırıcı bir sona ulaşıyor. Yazar hikaye boyunca özenle yerleştirdiği ipuçlarını dikkatli bakılmadıkça görülmeyecek şekilde, ustalıkla gizlemiş.”
- South Florida Sun Sentinel
“Sarsıcı bir roman… Hızla gelip geçen şaşırtmacalarla dolu. Scottoline hedef şaşırtma konusunda gerçek bir usta.”
- People
“Lisa Scottoline okurlarını heyecan dolu bir ahlaki ikileme sokuyor. Etkileyici ve nefes kesici bir yolculuğa çıkarıyor.”
- Jodi Picoult
“Dâhice ve sevgi dolu… Elimden bırakamadım.”
- Louise Penny
“Gerilimi gittikçe tırmanan bir aksiyon.”
- Kirkus Reviews
“Scottoline muazzam bir merak duygusu uyandırıyor.”
- Connecticut Post
“Nefes kesici ters köşeler yapan bu ilgi çekici romanda Scottoline okurlarında hikâyenin sonuna dek sürecek bir merak uyandırıyor.”
- Library Journal
“Samimi ve çok duygusal.”
- Michael Connely