Doğa bize mevsimine, yerine göre farklı güzellikler sunar. Biberiye ve defne yıl boyu yeşil kalırken semizotu sadece yaz aylarında çıkar, ısırgan yazı değil kışı sever, su teresi, su kazayağı gibi otlar sulak yerlerde yetişmek ister, ebegümeci, labada, kuşyüreği, kuş ekmeği hemen her yerde yetişir, özel ilgi beklemez. Kekik, adaçayı, nane, tarhun, fesleğen, kişniş, maydanoz, dereotu, roka, tere tohumunu ekip gerektiği gibi suladığınızda, yıllarca yemeklerinize, salatalarınıza renk ve sağlık katar. Üstelik hepsinin seyretmeye doyulmayan, irili ufaklı, allı morlu, sarılı pembeli zarif çiçekleri vardır.
Mutfaktaki Yaban’da her otun ayrıntılı tanıtımından, nasıl yetiştirilebileceği ve kullanılabileceği konusunda ipuçları veren metinlerden önce hikâyelerini okuyacaksınız. Bu hikâyeler, etrafımızda gördüğümüz, çoğu zaman farkına bile varmadığımız otların, yetiştirdiğimiz veya doğadan topladığımız aromatik bitkilerin birilerinin, bizlerin hayatında nasıl bir önem taşıdığını anlatıyor. Otlar yalnızca çevremizi güzelleştiren, bahçemizi dolduran, soframıza gelen, demliğimize veya ecza dolabımıza giren bitkiler değil, yaşamımızın vazgeçilmez iğne oyaları, sanat eserleri, destanları, öyküleri, şiirleri aynı zamanda.