İlk olarak Hunlar döneminde izine rastladığımız yabancılara Türkçe öğretimi, günümüzde Türkiye’nin yükseköğretimde dünya kalite standartlarına erişmesi, savaştan kaçan sığınmacılara kucak açması ve dinî, kültürel, tarihî yakınlığı bulunan birey ya da kitlelerin Türkiye’de daha iyi bir gelecek düşlemesiyle önemini artırmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, artan taleple birlikte alanda öğretmen yetiştirme politikasını, üniversitelerin ilgili anabilim dallarında lisans, yüksek öğretim, sertifika programları ve Millî Eğitim Bakanlığının hizmet içi eğitim programları ile yürütmektedir. Bu alanla ilgilenen akademisyenlerin, öğretmen olarak yetişen ve ilgili anabilim dallarında öğrenim gören bireylerin faydalanması için hazırlanan kitapta, Türkçenin yabancı ve ikinci dil olarak öğretimine yönelik daha etkili bir sürece yön veren dil öğrenme stratejilerinin kuramsal bilgi alanına ve örneklerine yer verilmiştir. Böylelikle kitabın, yabancılara Türkçe öğretimi ile ilgilenenlere ve yapılacak çalışmalara faydalı olacağı düşünülmektedir.