Son yüzyılımıza damga vuran kalkınma çabaları ve küreselleşme gerçeği üzerinde yaşadığımız gezegene ilişkin ekonomik, sosyal ve çevresel kaygılarımızı ve duyarlılıklarımızı her geçen gün arttırmaktadır. Bu kaygılar, insanların değer spektrumuna yeni tabakaların eklenmesine ve sosyal sorumluluk bilincinin her geçen gün yaygınlaşmasına sebep olmaktadır. Yeni değerler içselleştirilerek yürütülecek kalkınma stratejilerinin sadece ekonomik bir anlayışla yapılmamasını, sosyal ve kültürel kaynakların korunarak gelecek nesillere aktarılacak şekilde düzenlenmesini gerekli kılmıştır.
Bu yaklaşımla değişimi ortaya koyacak program ve projelerin izlenmesi, değerlendirilmesi ve etkilerinin arttırılması, kaygılarımızla ilgili sorunlarında çözülmesi anlamına gelecektir. Değerlendirme metodolojisi açısından baktığımızda özellikle sosyoekonomik kalkınma projelerinin, bütün paydaşların ihtiyaç ve algılarına cevap verecek bir niteliğe bürünmesi kaçınılmazdır. Bu metodolojinin en karmaşık argümanı ise “SOSYAL ETKİ” kavramıdır.
Proje uygulamalarından kaynaklanan sosyal değişimi öngörmek ve yönetmek için kullanılan bir süreç olarak sosyal etki değerlendirme çalışmaları, uluslararası örgütler, ulusal hükümetler, yerel ve bölgesel kuruluşlar ile özel sektör firmaları tarafından yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Bu çalışma ile de etki-değer zinciri yaklaşımına bağlı olarak uygulanacak sosyo ekonomik kalkınma program ve projelerinde ortaya çıkacak sosyal sonuçların ölçülmesini ve yönetilmesini sağlayacak yöntemler incelenmektedir.
Özellikle, Proje uygulamalarında sosyal etki değerlendirme çalışmaları açısından bir farkındalık oluşturacağı ve Türkçe literatüre katkı sağlayacağı düşünülen bu kitabın okuyucuya faydalı olması ve daha kapsamlı çalışmalara ışık tutması en büyük arzumdur.