“Doğru olmasın! Lütfen Allah’ım doğru olmasın!” diye kendi kendine söyleniyordu. Annesiyle göz göze geldi. “Aman Allah’ım! Anne ne yaptın sen?” diye fısıldayabildi. "Ölmek istedim," dedi. "Ölmek istedim..." ama gözleri öyle demiyordu. Pişmandı.
Asi Nehri’nin sularında ne gizemler saklıdır bilinmez. Aşağıdan yukarıya akar. Terstir, tersten akar. Bazen hayatları da ters yüz eder. İnsanlar kendilerini çaresizce su kenarlarına atarlar. Ölümle yaşam arasındaki ince çizgide gel git yaşarlar. Ölmek için sebep çoktur, yaşamak için sebep ararlar. Samandağı'nın eteklerinden kopup gelen ve umutların tükendiği anda ters akışı ile insana umut veren Asi Nehri hırçındır, her an kopmaya hazır bir fırtına gibi ama hırçın olduğu kadar da mağrurdur, akışında asalet vardır. Yazın kavurucu sıcağında Asi'den esen rüzgarın sizi serinlettiği, akşam olunca da uyumanız için size rüzgarın dünyanın en güzel neylerinin yapıldığı kamışların ninnilerini dinlettiği Asi huzurdur, Asi umuttur, Asi yaşam ile ölüm arasındaki o ince çizgidir. Hediye'nin ters yüz olmuş hayatına da umut olabilir mi sizce bu vakur nehir?