Vergi harcamaları, 1950’lerin ortalarında başlayan ve özellikle 1970’li yıllardan itibaren maliye literatüründe sıkça tartışılan konulardan biri olmuştur. Tartışmanın ana çerçevesi, devletin tahsilinden vazgeçtiği ve harcama olarak tanımlanan bu vergi gelirlerinin bazı mükelleflere ayrıcalıklar tanınarak “gizli bir refah” artışı sağlamasıdır. “Gizli” olarak tanımlanmasının en önemli nedeni, bu harcamaların bütçede yer almamasıdır. Bu vergi ayrıcalıklarından yararlananlar gerçekten ihtiyaç sahibi olduklarından mı yoksa bazı lobi faaliyetlerinin sonunda mı bu haklardan yararlanmaktadırlar? Tartışmanın bir başka boyutu, vergi harcamaları yoluyla amaçlanan hedeflere ulaşılmakta mıdır? Bu harcamalar etkin ve verimli harcamalar mıdır? Hedeflenen amaçlara ulaşmak için vergi harcamaları değil de doğrudan bütçe harcamaları mı kullanılmalıdır? Bu sorulara özellikle ABD ve Avrupa maliye literatüründe cevaplar aranmış, birçok araştırma yapılmış ve günümüzde bu konuda tartışmalar ve araştırmalar devam etmektedir. Vergi harcamalarıyla hedeflenen amaçların tümü bütçe aracılığıyla da gerçekleştirilebilmektedir. Bu bağlamda, tartışılan konulardan bir diğeri de bu harcamaların neden doğrudan bütçe aracılığıyla yapılmadığıdır.
Türkiye’de vergi harcamalarının gündeme gelmesi 2000’li yılları bulmuştur. Konunun hukuksal ve mali boyutunu inceleyen, vergi harcamalarının toplam büyüklüğüne vurgu yapan, konunun önemine dair çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Ancak yapılan çalışmaların istatistiksel ve ekonometrik yöntemlerden uzak olması bir eksiklik olarak değerlendirilebilecektir. Konunun bu yönden de irdelenmesi ilerleyen yıllarda yapılacak çalışmalara farklı bir bakış açısı sağlayacaktır.
Bu çalışmanın amacı, vergi harcamalarının belirlenen amaç ve hedeflere yönelik etkin harcamalar olup olmadığının tespit edilmesidir. Bu amaçla, vergi harcama raporları yayınlayan ve ulaşılabilir olan ülkelerin vergi harcama tutarları analiz edilecektir. İlgili raporlar İngilizceden veya çoğunlukla yerel dillerden çevrilecektir. İngilizce çeviriler kolay olsa da yerel dillerden çevirilerde terimlerin karşılıklarının bulunmasında sıkıntılar ortaya çıkmakta olup, bu sorun da ilgili dilin internette yer alan ekonomi-maliye sözlükleri kullanılarak çözülmeye çalışılacaktır. Çalışmada, vergi harcama raporlarında yer alan değerler ABD dolarına dönüştürülecek ve dönüşümde kullanılacak paritenin hesaplanmasında yerel para birimi cinsinde Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) ve ABD doları olarak GSYH değerleri kullanılacaktır.