Alman İdeolojisi Üzerine 1962 - 1964
Bir polemik kitabı Sahicilik Jargonu. Adorno burada, başta Heidegger olmak üzere Jaspers, Buber gibi Alman varoluşçularının başvurdukları dili, bu düşünürlerin düşüncesini bulandıran "jargon"u hedef alıyor. Varoluşçuluğun başvurduğu bu jargonun tam da sahicileştirme iddiasında olduğu anlam ve özgürlük çağrılarını tahrip ettiğini söylüyor. Adorno'ya göre bu dil, özgürlük meselesini ele alma iddiasında bulunduğu halde, kapitalizmin tam kalbinde yatan özgürlüksüzlüğü ortaya çıkarmayı hiçbir şekilde başaramıyor, tam tersine görmezden geliyor. Tıpkı kültür endüstrisinin yaptığı gibi, ama bu kez tam da bu endüstriye mesafeli durduğunu düşünen insanlarda ucuz bir iyimserliği, toplumsal eylemsizliği ve lafta kalan bir bireyselleşmeyi besliyor. Jargon, yüceliğin insanları hizaya getirme amacının hizmetine sokulmasının, yani katmerli bir hakikatsizliğin "Almanya'nın son dönemlerine uygun biçimiyse", diyor Adorno, "onun olumsuzlanmasında, pozitif formülasyonlara direnen bir hakikat keşfedilebilir."
Heidegger düşüncesinin günümüzde ülkesinin sınırlarını çok aşan bir nüfuza sahip olduğu düşünüldüğünde, önemi ve aciliyeti daha da artan bir kitap bu. Üstelik, gerçek eleştirel düşünce ile, sürekli özgürlükten dem vururken aslında yeni muhafazakârlık biçimlerini, yeni "hizaya sokma" yollarını meşrulaştıran sahicilik, otantiklik peşindeki düşünce arasındaki mücadele günümüzde de şiddetlenerek sürüyor.