İslami Eğitimin Sosyal Tarihi
Ortaçağ Memlük Kahire’sinde İslami eğitimin ana bileşenleri nelerdi? İslami bilgiye nasıl bir anlam yükleniyordu? Eğitim hangi mekânlarda icra ediliyordu? İslami ilimlerin tahsili, intikali ve eğitim kurumlarının desteklenmesi sürecinin aktörleri kimlerdi? İdareci seçkinler konumundaki Memlüklerin, kadınların ve toplumun diğer kesimlerinin bu süreçteki yeri ve rolü neydi?
Jonathan Berkey, dönemin önde gelen ilim merkezlerinden Memlük Kahire’sine (1250-1517) odaklandığı eserinde bu ve benzeri sorulara cevap arıyor. İslam’ın bilgiye verdiği yüksek değerin toplumsal ve kültürel yansımalarını; ortaçağlarda eğitimin neredeyse tüm Müslümanların yaşantısında merkezi bir konuma sahip olduğunu; eğitim veren kurumların müfredatlarını ve kimler tarafından kurulup desteklendiklerini; İslami bilginin intikalinin sadece muhtelif kurumsal çatılar altında değil mekana bağımlı olmayan kişisel ilişkilerle şekillenen bir süreç olduğunu ve bu sürecin Memlükleri, kadınları ve toplumun tüm kesimlerini kapsadığını ortaya koyuyor.
Berkey, vakayinameler, tabakat kitapları, eğitim konulu risaleler ve Kahire’nin birçok okulunun kuruluş belgesi konumundaki vakfiyelere dayanan bu eserinde, eğitimin, toplumun “dışındakiler” olarak tanımlanabilecek tüm grupları nasıl merkezi kültüre dahil ettiğini ve ortak bir Müslüman kimliği oluşturduğunu gözler önüne seriyor.