İnsanın direkt ya da dolaylı olarak mikro düzeyden makro düzeye kadar etkileşimde olduğu her şey aslında girdileri, süreci, çıktıları olan bir sistem ya da sistemin bir parçasıdır. Bir sistem neyi üretmek için tasarlanmışsa o cinsten bir çıktı vermesi beklenir. Örneğin bir portakal yemek istiyorsak toprağa sistem girdisi olarak portakal tohumu eklemeliyiz. Daha sonra gelişip büyüyen ve kendi içinde çıktıyı yani portakalı üretmek için süreçlere sahip olan portakal ağacından portakal çıktısını vermesini bekleriz. Portakal tohumu ekip elma vermesini bu ağaçtan yani sistemden beklememiz abesle iştigal etmekten başka bir şey olmayacaktır. Sistemin istenen miktar ve kalitede çıktı verebilmesi için de bu çıktıyı sağlayan girdilerin ve sürecin ona göre tasarlanması gerekmektedir. Çıktı odaklı olan günümüz dünyasında verilen portakal örneği dahi çıktıyı üreten sistemin baştan en doğru şekilde tasarlanmasının ne denli önemli bir nokta olduğunu gözler önüne sermektedir.
Ülkemizdeki üniversitelerin başta Bilgisayar Mühendisliği olmak üzere Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Sistem Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, İşletme, Yönetim Bilişim Sistemleri vb. bölümlerinin müfredatlarında Sistem Analizi ve Tasarımı ya da buna benzer isimlerde dersler yer almaktadır. Özellikle piyasadaki kitaplara bakıldığında sistem tasarımı ve analizi konusunun daha çok bilgisayar ve bilişim ekseninde ele alındığı görülmektedir.
İşbu çalışma ile, daha geniş bir bakış açısından her mühendislik disiplinindeki öğrenciler, akademisyenler, profesyonel meslek sahipleri gibi birçok farklı yararlanıcının istifade edebileceği bir eser ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu bakımdan her bölümde mümkün olduğu kadar sade bir dil kullanılmıştır.
Alan yazındaki telif eser boşluğunu doldurması amacıyla kaleme alınan bu kitap, hem lisans ve lisansüstü eğitim seviyesinde bir ders kitabı olarak hem de bu alanda temel bilgi ve beceri elde etmek isteyen öğrenci, meslek erbabı ve akademisyenler için bir başucu kitabı olarak kullanılabilir.
