“Bu akşam da birşeyler atıştırıp geldim.
Masaların arasında dolaştım.
Canan’ın kaşelerini Ramazan’ın masasına,
Ramazan’ın kalemliğini Nalan’ın masasına koydum.
Duvardaki saati ters çevirdim.
Evrak dolabına bir çift kasın çorabı sakladım,
Kasiyerin çekmecesine de sümüklü mendillerimi…
En çok o sinirlenecek yine, hepsi arkamdan atıp tutacak,
Hiç tereddüt etmeden benden bilecekler.
Arşiv odasında sinip dinfleneceğim.
Bir tek Berna Hanım, Ayağınıza taş değse o garipten bileceksiniz,
Diyecek.
Çaresiz susacaklar sonra,bir ağırlığı var ne de olsa;
izlerimi silip bildik düzenlerini kuracaklar..”
Öykülerimi çeşitli dergilerde ve seçkilerde yayımlanan Semra Bülgin,yayın hayatına merhaba derken ;
Bugüne değin yayınlanmış olan öykülerinin yanı sıra, henüz paylaşılmamış olan 17 öyküsü okurun ilgisine sunuyor…