“Kader diye bir şey yoktur. İnanın bana; eğer olsaydı, onu bulmuş ve çoktan yakasına yapışmıştım."
Asal hayata ve sosyal ilişkilere adapte olmaya çalışan bir
gençtir. Fakat çevresindekilerin yargılayıcı ve ayrıştırıcı tutumlarına maruz kalmasının ardından ağır psikiyatrik belirtileri hastaneye yatmasına sebep olur. Annesinin desteğiyle sosyal hayata uyum sağlamaya çalıştığı sırada sancılı bir travmayla iletişim becerilerini kaybeder. Bundan sonra varlığını nasıl tanımlayacağı ise ona kalmıştır.
Asal, insanı bir gölge gibi takip eden karanlığı yırtmaya çalışanların ortak sesi. Kulağımıza adımızı okudukları gibi, acıdan ve mutluluktan her an uyanabileceğimizi fısıldıyor duymaya hazır olanlara. O; doğuştan, aileden, çocukluktan ve hayatın akışından yüklendiklerimizi değiştirebilme gücümüzü sınayan bir hikâyenin kahramanı. Yenilmek
ve kazanmak hakkında bize söyleyeceği çok şey var!