Kamu Diplomasi, Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler disiplininde günümüzde daha çok üzerinde durulan ve çalışmalar yapılan bir konu haline gelmiştir. Disiplinler arası çalışma ve devlet ve devlet dışı aktörlerin birlikte hareket alanının bulunduğu yeni kamu diplomasisi yaklaşımı doğrultusu çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Türkiye için bürokratik yapılanmanın ve devlet dışı aktörlerin birlikte hareket ettiği, siyaset üstü devlet politikalarının oluşturulması temelinde, KAMU DİPLOMASİSİ modelinin nasıl yapılanacağı sorunun yanıtı bu çalışmada aranmaktadır. Türkiye’nin Kafkaslardan Balkanlara, Orta Asya’dan Ortadoğu’ya geniş etki alanı, ülkenin gelişen ekonomisi, savunma sanayisi ve potansiyelinin kültürel bağlar, ortak dil ve tarihsel paylaşımların etki çerçevesinin kullanılarak ülkelerle bağ oluşturmaktadır. Oysa, sadece ekonomik ve siyasi değil, kültürel ve tarihi etkileşimi de kapsayan zenginlik, Türkiye’nin, diğer ülkelere vesayet kompleksi olmadan, Türkiye için bütünsel bir model önerisini kapsamaktadır. Ebetteki bu bağların güçlendirilmesi Türkiye’nin, büyüklenmeden dostluk ve kardeşlik, adil ve şefkatli eli, dünyada barış çabaları ile öne çıkan özellikleri ile uluslararası zeminde farkını ortaya koymaktadır. Her bir ülkenin toprak bütünlüğü ve bekasının Türkiye için önemine yapılan vurgu, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel demokratik ve insani boyuttaki yaklaşımlarının Kamu Diplomasisi ve iletişim stratejinde kriz dönemlerindeki yükselişi dikkat çekmektedir. Analizlere dayalı sonuçlarda, Türkiye’nin barış ve diplomasi politikalarında ülke imajının pozitif yönlü ivmesi dikkat çekicidir. Verilere dayanarak önerilen KAMU DİPLOMASİSİ Modeli, klasik diplomasinin yanında, sivil toplum, spor, sanat ve pek çok alandaki geniş yüzeyi, ülkelerin kurumsal itibar çerçevesinin ön plana çıkması, daha planlı ve bütünlüklü bir çalışmayı gerektirdiğini de göstermiştir.