“Vadiler boyunca yaylaları aşar gezgin. Yüksek rakımların soylu insan barınaklarını. Bir derenin sağlam dikişleriyle dağ yamaçlarına tutunur yaylalar. Coğrafya kitaplarında sis adıyla anılan uğultuya ‘duman’ diye seslenir yayla çocukları.
Kadınlar maharetli, yiğitler cefakârdır. Kışlık azığı yedeklemek için tırmanılan bu yüksek tepelerde insana soluk aldıran serin rüzgârlara, tulum sesi karışır.
Dereler kollara, yaylalar vadilere, köylüler bu vadiye ilerleyen rotalara ayrılır. Bir yaylaya aşık olmak kolaydır lakin tepenin ardında gezgini, diğerinden farklı ve daha büyüleyici fotoğrafıyla bir başkası beklemektedir.
Pokut, Samistal, Amlakit, Hazindağ, Kavrun...
Ayrı vadilerin aynı hikâyeleri... Aynı türkülerin farklı lehçeleri...”