Sümeyra Uludağ’ın zarif ve dokunaklı kaleminden, bir kadının kendi küllerinden yeniden doğuşunun hikâyesi... Reyhan, umutlarını avucuna alarak çıktığı yolda, hayatın en sert sınavlarıyla yüzleşirken, içindeki narçiçeği kokusunu yitirmemek için direnir. Büyük hayallerle başladığı evliliği, yıllar geçtikçe kırık dökük bir serüvene dönüşürken, Reyhan sessizce kendi savaşını verir. Kendini yitirmiş bir hayatın içinde, çocuklarıyla birlikte yeniden var olmayı öğrenirken, her adımda kendi benliğini, gücünü ve umudunu bulur. “Narçiçeği Zamanı” bir kadının iç dünyasında büyüttüğü narin çiçeklerle dolu umutların, hayal kırıklıklarıyla başa çıkma mücadelesinin ve yeniden ayağa kalkmanın öyküsüdür. Karanlık tünellerden geçerken içindeki ışığı bulup dışarı çıkaran Reyhan, hayatın acımasız rüzgârlarına karşı direnerek, kendi yolculuğuna adım atar. Kaybettiklerinin yasını tutarken, narçiçeğinin yeniden açacağını bilerek umudu hiç elden bırakmaz. Seher kuşlarının şarkılarıyla hayatına yeniden sarılan Reyhan’ın içsel yolculuğu, okurları derinden sarsacak, umutlarını yeniden yeşertecek. Her kadının içinde büyüttüğü o narçiçeği, en zorlu rüzgârlarda bile köklerini güçlendirmeyi bilir. Bu roman, bir kadının varoluş mücadelesine dokunan, kırık düşlerini onararak geleceğe uzanan bir hikâyeyi anlatıyor. “Narçiçeği Zamanı”, Sümeyra Uludağ’ın etkileyici üslubuyla kaleme aldığı, umudun ve direncin soluksuz izlenecek romanı. Bazen en güzel çiçekler, fırtınaların ardından açar.