Siyasî düşünce tarihinin en dikkat çekici isimlerinden olan John Locke’un Yönetim Üzerine İkinci İnceleme adlı eseri siyaset felsefesinde çığır açıcı kaynakların başında gelmektedir.
Günümüzde, siyasal liberalizmin “kurucu babalar”ından sayılan Locke’un en önemli ve en çok referans verilen siyasî eseri İkinci İnceleme, 19. Yüzyıl’da sosyalist düşünceye de dayanak yapılmıştır. Aslında Yönetim Üzerine İki İnceleme’nin ikinci bölümü olan bu eser, liberallere göre liberal düşüncenin, sosyalistlere göre sosyalist düşüncenin ana temalarını ortaya koymakta ve işlemektedir. Eserin ilk bölümü olan Birinci İnceleme Hobbes’un “mutlak egemen”ine bir reddiyeden oluşur ve kutsal monark düşüncesine en kuvvetli darbeyi indirir. İkinci İnceleme ise mutlak monarşinin bu darbeyle yıkımından sonra sözleşmeye dayalı sivil (aynı zamanda siyasal) toplumu ya da devleti inşa eder.
Locke’un eşitlik, özgürlük, mülkiyet, toplum sözleşmesi, temsilî hükûmet, yasamanın üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, direnme hakkı, emek-değer teorisi gibi kavramlar üzerine yazdıkları, farklı kutuplarda bulunan düşünce akımları için yüzyılları aşan bir kavramsal/kuramsal zemin oluşturmuş ve ilgi odağı olmuştur. Örneğin günümüzde Montesquieu’ye ait olduğu düşünülen kuvvetler ayrılığı kuramına asıl öncülük eden Locke’un bu eseridir. Bu kuramsal zemin sadece fikir dünyasını değil, modern dünyayı da şekillendirmiştir. Gerek 1688 İngiliz Şanlı Devrimi’nde gerek 1776 Amerikan Devrimi’nde gerekse Amerikan Anayasası’nda Locke ve onun fikirleri başroldedir.
Bu eserin sadece yukarıdaki kavramlarla ilgili inceleme ve araştırma yapan okuyucular için değil, yaşadığı toplum ve devletin, doğası ve amacı ile ilgilenen herkes için bir başucu kaynağı olması gerekir.