Ali, elleri ceplerinde yürürken bir şeye çarptı. Bir şey dedim çünkü çarptığı neyse görünmüyordu. “Şeffaf bir duvar,” diye düşündü. Biraz tedirgin oldu, sonra korktu. Ama merakı diğer duygularını bastırdı. Göremediği engele dokundu. Nerede başlayıp bittiğini anlamaya çalıştı. Yuvarlak, belki elips şeklinde. Tıklattı, vurdu, seslendi. Cevap veren yok. Bir süre sonra boşlukta renkler belirmeye başladı. Rengârenk, tencere kapağına benzeyen bir uzay gemisi.
Hep büyükler masal anlatacak ve küçükler onların kelimeleriyle mi hayal kuracak? Ya tersi olur da çocuklar büyüklere masal anlatırsa? Zeynep anlattıkça anneannesi bakalım hangi dünyalarda dolaşacak...