“2. Dünya Savaşı Sonrası. Milena bir Yahudi olarak Alman toprağına ayak basacaktı. Sırf Yahudi ırkının kökünü kazımak için tüm Avrupa’yı yakıp yıkan Almanlar, nasıl olur da kendi topraklarına kabul edebilirlerdi? Bir şartları vardı. Milena bilmediği bu şartın getirdiği gerginlikle birlikte Türkiye’den uçakla ayrıldı. Birkaç saat sonra Almanya’da merak ve endişeyle uçaktan indi. Gözleri, uğruna buralara gelmeyi seçtiği Türk gencini aradı. Fakat onun yerine bir kaç tane polis genç kızın yanına geldi. Genç kız oradan doğruca bir Alman hastanesine götürüldü. Büyük bir itinayla sedyeye yatırıldı ve doğruca ameliyathaneye alındı. Ardından acı verici bir uykuya daldı. Genç kız narkozun etkisinde iken, damarlarındaki kan tamamiyle boşaltıldı. Ve yerine Alman kanı enjekte edildi. Kalbinin atışına bir şartla izin verilmişti. O kalbi besleyen kan Alman kanı olmalıydı.“
“Öte-Nazi - Katliamın Tarihçesi“ 2. Dünya Savaşı’nı tüm gerçekliğiyle, tüm çıplaklığıyla ve tüm acılarıyla gözler ve yürekler önüne seriyor; ne var ki bunu bilindik perspektifinden yapmıyor. Bu kitapla 2. Dünya Savaşı ve Nazizmin pençesinde boğuşan gündelik insanların sıradışı tarihine tanıklık edeceksiniz. Savaşın insanları ne hale getirdiğinin kısa da olsa bir örneğini vermek için hazırlanan bu çalışmada amaç; insanların neyle karşı karşıya olduklarını göstermek, geri dönüşün olmadığı, olması için çok dua edildiği zamanların yaşandığını bir şekilde anlatabilmektir. Bu çalışmada Nazizm’in çıplak tarihiyle ve tarihsel bir süzgeçten bakıldığında, günümüzün dünyasının geniş bir panoramasıyla karşılaşacaksınız.
“Öte-Nazi - Katliamın Tarihçesi“ gerçek hikayelerden oluşan bir belgesel bir roman.