Mevlana'nın tarihi bir kişiliğe sahip olmasının yanında Mevlevilik gibi etkisi oldukça büyük bir tarikatın şeyhi olması müritlerinin ona olan sevgi ve hayranlıkları sonucu hayatının kerametlere dayanan menkıbevi yanının ortaya çıkması, onun bir roman kahramanına dönüşmesini kolaylaştırdığı muhakkaktır. Yalnızca Mevlana değil bütün bir menkıbe literatürü aslında roman türü için en uygun malzemelerdendir. Zira hem bir romanda olması gereken kurgusal anlatım tarzı ve hem buna bağlı olarak okuyucuyu hayal dünyasına götürebilecek olağanüstü olaylar, hem de kültür ve medeniyetimizin kodları bu eserlerde ziyadesiyle mevcuttur. Ayrıca özelikle günümüz okuyucusunun artık rasyonel dünyadan hayali dünyalara kaçma isteğini dile getiren Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi gibi romanların gördüğü ilgi; Lost gibi fenomen haline gelmiş televizyon dizilerinin “metafizik”, “mistik”, “masalsı”, “efsanemsi” temalara sarılarak reyting rekorları kır¬ması, günümüz insanının, Aydınlanma düşüncesinin boş bıraktığı bir manevi, ruhî boşluğu doldurma isteğinin bir göstergesidir. Roman, günümüzde giderek anlatı düzeyinde masala dönüşmekte ve büyülü gerçekçiliğin peşinde koşmaktadır.