- Batı Medeniyeti’ni oluşturan felsefi, siyasi, kültürel kodlar nelerdir?
- Batı Medeniyeti’nin oluşumu hangi evrelerden geçmiştir?
- Batı Medeniyeti’nin diğer dünya medeniyetleri karşısındaki yeri nedir ve onlarla ilişkileri nasıl olmuştur?
- Batı Medeniyeti’ne karşı duruşlar, etrafında yapılan tartışmalar nelerdir?
- Batı Medeniyeti insanlığa neler yaşatmıştır, insanlığın geleceği için alternatif olabilecek midir?
Harvard Üniversitesi tarih profesörlerinden Mark A. Kishlansky’nin hazırladığı ve Türkçe’ye M. Kürşad Atalar tarafından kazandırılan Batı’nın Kaynakları adlı eser, AçılımKitap tarafından yayımlandı. Kitabın, Batı Medeniyeti’nin felsefi, siyasi ve kültürel köklerini anlama noktasında Türk okuruna önemli katkıları olacağına kuşku yok. Kitap, orijinal eserlerden alıntılanan pasajlardan oluşuyor. Bu bakımdan, kitabın, Batı Medeniyeti’nin kaynaklarına ilk elden ulaşılması noktasında önemli bir işlevi olduğunu da söyleyebiliriz.
Kitabın bir diğer önemli işlevi de, sadece tarih bölümlerinde değil, siyaset bilimi, sosyoloji ve beşeri bilimler alanında da kitabın yardımcı kaynak olarak yararlanılması mümkündür. Zira içindeki metinlerin önemli bir kısmı felsefi ve siyasal düşüncenin önemli şahsiyetlerine aittir. Bunlar arasında, ilk elden, Aristo, Eflatun, Sokrat, Hobbes, Locke, Rousseau, Mill, Marx, Nietzsche, Freud, Sartre ve Fukuyama’yı sayabiliriz. Ayrıca edebi metinlerden Homeros, Vergilius, Dante, Moliere, Soljenitsin’i, tarihsel belgelerden ise Kudüs Kuşatması, Somme Muharebesi’nden Sesler ve Srebrenica Katliamı ile ilgili metinleri sayabiliriz. Bunun yanısıra, kitapta dinsel metinler olarak İncil ve Tevrat’ın önemli bölümleri yer almaktadır ki, seçilen bu pasajların Yahudi-Hıristiyan geleneğinden gelen Batı toplumlarının kültür kodlarını anlamak açısından son derece yararlı olacağına da kuşku yok. Bir diğer husus ise, İslam’ın da Batı Medeniyeti’nin ‘kaynakları’ arasında yer aldığının ve Batı medeniyeti’ni etkilemiş olduğu gerçeğinin üstü kapalı bir biçimde kabullenildiğidir.
Kitap iki ciltten oluşmakta ve özellikle de ikinci cilt, ‘Aydınlanma’nın başlangıç yıllarından modern döneme kadar geçen sürede etkili olmuş şahsiyetler ve olaylarla ilgili belgeleri ihtiva etmektedir. Bu bakımdan ikinci cildin özel olarak ‘modernite’ okumaları bağlamında değerlendirilmesi de mümkündür.