Hasan Hüseyin'in Yaşamöyküsü
iki turna geçti güz mavisinden
baktım - bir ömür geçti…
H.H.
Hasan Hüseyin, Anadolu şairler ormanının en ödün vermez, başı eğilmez, en güzel ağaçlarından birisidir. Yaşamı boyunca Türkiye iklimi sert, uğursuz – tekinsiz rüzgârlarını hiç üzerinden eksik etmemiş, dallarını kırmaya uğraşmış, meyvelerini savurup yok etmeye çabalamıştır. Her koşulda, her daim hep yanında duran Azime Korkmazgil dalları berkiten, kırılıp kaybolmasını engelleyen sabırlı bahçıvan, mahir ormancıdır. Azime Korkmazgil bununla da kalmaz, şairin, O’nu köklerine kadar sarsıp silkeleyen içsel fırtınalarında, filiz veren dallarının sarılıp esirgeneceği, dimdik bir güzel ağaç olmuştur, yanı başında.
Hasan Hüseyin hiç bir zaman sakin limanların şairi olmadı. Durgun suların güvenliğine sığınmadı. Sorumlu bir gazeteci, sosyalist bir yazar, bir dilbilim ustası ve elbet büyük bir şairdi. Şairin yazınsal, düşsel ve gerçek dünyasında bir ömür boyu var olmanın verdiği esriklik ve sorumluluk, elbet belgelenmeden kalmamalıydı. Ve bu büyük kadın, bu büyük yakın-tanıklığı destansı bir yaşamöyküsüne dönüştürdü.
Öte yandan, bu yaşamöyküsünü başka kim bu denli yetkin biçimde yazabilirdi ki?
Gökhan Ufuk Korkmazgil