küçük siyah bin kuş ağacıma kondular
kırk tanrı gökten karlar döktü ve neşe
daldım eski ummanlarıma eksik bahçeler buldum
bir süetin sesiyle fısıldaşıyordum peygamberle
evden çıkmıyor sakin şarapla idare ediyormuş
son ummanda vardım eski Pera’ya küstah
verdiğim kadırgayı geri aldım tülbent cariye
radyal gövdeli Çinturato Pirelli ve Antuan
güneşte tebessüm simsiyah Istanbul sabahında
kuşlardan kırk kuş seçtim kabrime koydum.
