Yalnız çiçek Lillian Hargrove, yaşamının neredeyse tamamını altın kafesinin parmaklıkları arasında, gerçek bir aşk ve hayat arkadaşı hasretiyle geçirmiştir. Tanıyıp güvendiği bir ressamdan aldığı modellik teklifi karşısında tek bir an bile tereddüt etmez. Uzanarak verdiği iddialı pozun halka açık bir sergide sergileneceğini öğrendiğindeyse dünyası başına yıkılır.
Onu içine düştüğü bu skandaldan sadece bir kişinin yardımı kurtarabilecektir: Kalbi gece kadar karanlık Warnick Dükü’nün yardımı.
Warnick Dükü, aristokrasi dahil İngilizlere özgü her şeyden nefret etmektedir. Birleşik Krallık’ın en saygı duyulan dukalıklarından birine sahip olmasına rağmen hiçbir şey umurunda değildir –özellikle de sahip olduğu unvanın getirdiği çeşitli himaye sorunlarıyla karşı karşıya kaldıktan sonra.
Yine bu himaye sorunlarından biri sebebiyle Londra’ya gitmek zorunda kalan Warnick Dükü’nün tek amacı, hayatta hiç kimsesi olmadığından Warnick ailesinin himayesine bırakılmış Lillian’ı bulmaktır. Onu uygun bir adayla evlendirip artık başkasının problemi olacağına emin olduktan sonra, İskoçya’daki sessiz ve normal hayatına geri dönmek niyetindedir. Ancak âşık olmadan asla evlenmeyeceğini söyleyen Lillian söz konusuyken, işlerin
Warnick Dükü’nün istediği kadar kolay ilerlemeyeceği kesindir.