Bazı hikayeler vardır zamana sığdıramadığınız… Her döneme inceden dokunur. Yıllar önce tanık olduğunuz bir olayı yazdığınızda, “Bugün de aynı şey yaşanıyor” hissine kapılırsınız, ki öyledir de… Bazı yazıların, hikâyelerin, hatıraların zamanı yoktur. Bugün de yarın da yaşanır onlar… Elinizde tuttuğunuz Zamansız Hikâyeler gibi…
Televizyon habercisi Erhan Karadağ bu kitapta tanık olduğu olayların yanı sıra kendi yaşadığı hikâyeleri bazen trajikomik bir dille, bazen de düşündüren cümlelerle anlatıyor. Karadağ bu kez haberlerin arka planından kocaman hikâyeler çıkarıyor… Bir göçmenin hikâyesini hangi zamana sığdırabilirsiniz ya da gazeteciliğiniz boyunca tanık olduğunuz Meclis anılarını… Peki, gazeteci olma hayali kurarken, sırtında zinciri ve halatıyla dolaşan bir hamalın sözünün size gazeteciliğin kapısını açtırdığını nasıl unutabilirsiniz...
O yüzden zamana sığmayan anıların hikâyesidir bu kitap. Birbirinden farklı olsa da birbirine değen, dokunan hikâyeleri okurken şaşıracaksınız… Üzüleceksiniz... Güleceksiniz... Memleketin özgün halinin ne kadar eğlenceli, ne kadar acıklı olduğuna bu kez de Zamansız Hikâyeler’le tanıklık edeceksiniz...