Cihat Burak, hem resimde, hem öyküde üsluplar, kişilikler yönünden tutarsız görünen bir ortamda, kendi tarzını yaratmış ve güvenlik altına almış bir isim. Mimarlığını gölgeleyen resmiyle öne çıktığı bir dönemde Cardonlar´ı yayımlayarak, büyüleyici fırçasının yanına, usta kalemini de ekledi. Ardından, 1992 Yunus Nadi Öykü Ödülü´nü kazanan Yakutiler´le, bu kanıyı pekiştirdi. Yıllar sonra, pırıltısından hiçbir şey yitirmeyen resimleri gibi öyküleri de hala capcanlı...Yazı dilinin alışılmış kurallarına zaman zaman hoş bir biçimde yan çizen Burak, konuşma dilini çok canlı, çok çekici biçimde kullanıyor. Resimlerindeki fantastik öğe; "edebiyat"ın dışında olmanın verdiği rahatlık, Cardonlar´daki öykülerinde de sürüyor. Çizgiler, biçimler, renkler, yerlerini sözcüklere bıraktığında, şaşırtıcı, ürkütücü, korku verici, acımasız bir dünyayı ortaya koyuyor. Sanki içinde yaşadığımız nesnel dünyanın fantastik uzantısı.Cardonlar´ı yirmi yıl sonra yeniden okumak! Yazarının elyazısı örnekleri ve desenleri eşliğinde; Ferid Edgü´nün sunuşuyla...