Kasım Yağmuru'nun kahramanı, aynı gün içerisinde -iki defa- terk edildikten ve kazara bir kazı ezdikten sonra, hayatının karmaşasından uzakta, tropik bir tatile çıkma arzusuyla yanıp tutuşur. Planı, yakın arkadaşının dört yaşındaki işitme engelli oğlunun bakımını üstlenmesi gerektiğinden suya düşer. Fakat çocuk, şanslı piyango biletini çektiğinde, ikili İzlanda'nın büyülü coğrafyasında bir araba yolculuğuna çıkar. Siyah kumsallardan, lav tarlalarından, ıssız yollardan geçerler. Yolları, bir otostopçuyla, bir koyun sürüsüyle, Estonya'dan gelen bir koroyla ve bir şahinciyle kesişir. Onu terk eden her iki adam da yeni bir şans için genç kadının peşine düşer. Kendiliğinden gelişen bir macera olarak başlayan bu yolculuk, genç kadının geçmişe bakışını derinden değiştirir ve geleceğinin yol haritasını belirler.
Kasım Yağmuru, arkadaşlar, aşk, annelik ve kendini keşfetmekle ilgili büyüleyici bir kara mizah örneği.
"Bu pikaresk roman, İzlanda'nın kasvetli ve karamsar güzelliğini akla getiriyor." -The New Yorker
"Avrupa'da geçen yol hikâyelerine açıklanamaz bir biçimde hayranlık duyan herkes, İzlanda'nın 'dairesel yol'unda geçen bu hayali yolculuğa karşı savunmasız kalacaktır." -New York Magazine/Vulture
“Deli dolu, şaşırtıcı ve beklenmedik olaylarla dolu, nefesimi tutarak okudum.” -Ann Hood
"İnce bir zekâyı yansıtan nesri ve alaycı espri anlayışıyla Olafsdottir, beklentileri altüst ediyor." -Carmela Ciuraru, New York Times
