Güneş Çavması -1 Kendine uğramadan gitme bu dünyadan!
Bazen tam da batarken doğuyor Güneş...
Gece daha parlak günler doğurmak için çöküyor...
Uzaklarda değil, kendimizde sona eriyor göçümüz...
“Güneş Çavması” okurlarını nevi şahsına münhasır “âlem” insanların arasına atıyor, farklıyı, uyumsuzu da
görelim, belki de sevelim, önümüze çıkan bir sonraki “deli”ye gülümseyelim diye... Ama her mahallenin, her
ailenin olmazsa olmazlarını da unutmuyor; onsuz düğün olmayan “kamber”ini, kendini memleket meseleleriyle
ilgili baş muhatap gören amcasını, yaralamadan dedikodu yapmayı bilen teyzesini, “yavrusu”nun hep en iyisine
layık olduğuna yürekten inanan annesini...
Handan’ın Ankara’da bir mola verip Foça’da tekrar başlayan yolculuğu dostlarla büyüyor, aşklarla kavruluyor,
acıları da mutluluklar kadar sıkı kucaklıyor... “Güneş Çavması” bir oyun, okura neşeyle sesleniyor; haydi katıl sen de!