“Bayramın ikinci günü kıyamet kopacak ve bütün kötüler ölecek. Annemi öldüren sizler de öleceksiniz!”
1987 yılının Kurban Bayramı’na birkaç gün kala Cerrahpaşa Hastanesi’nde doğan, doğar doğmaz da konuşan mübarek Sakallı Bebek Hazretleri’nin bu sözleriyle kıyametin kapısı güm güm çalınmaya başlamıştı bile. Ama çoğunuz yine gaflet uykusundaydınız. Bir dolu alametin o kapıyı önceden usul usul tıklattığını göremediğiniz gibi bunu da göremediniz. Az kalsın yeryüzünün içi dışına çıkacaktı. Dağlar birbirine vurulacak, gök çatlayacak, güneş sönecekti.
Hepiniz ölecek, yok olacaktınız. Sonra mahşerde uyanıp yalın ayak, başıkabak toparlanacak; çepeçevre cehennemle kuşatılmış bir halde boğazınıza kadar tere batacaktınız. Sonra da yallah o cehennemin içine, cazır cazır yanmaya! Ben olmasaydım… Ben de uyusaydım…
Peşin peşin söyleyeyim: Yalanı, dolanı hiç sevmem. Öyle kurusıkı sallayayım, şişinip övüneyim yok bende. O yüzden olanı biteni dosdoğru anlattım.
Değil mi Aguş Aga?
“Dogri bre Sülo. Olmayaydin sen, az kaldi üfleydi İsrafil boriyi!”