İnsanız… Güzellikler kadar zorluklar, mutluluklar kadar acılar da yaşayabiliyoruz bu imtihan dünyasında… Bizim sığınacağımız tek kapı var: Allah’ın kapısı…
Allah’ın kapısı, bildiğimiz maddi bir kapı değil, kalben ona yönelmemizle birlikte ruhumuza aralanan manevî, madde üstü, metafizik bir kapı…
O kapıya kalben yönelenler boş dönmedi…
En umutsuz anında Allah’a sığınanlar; ama gerçekten kalbiyle, ruhuyla, etiyle kemiğiyle, tüm benliğiyle, damarlarında akan kanla, hücreleriyle kendini O’na teslim edenler, bu dünyada da öte âlemde de huzura kavuştular. Tarih, bu tür ibretlerle doludur.
Hz. İbrahim, ateşlere atıldığında Yüce Allah’ın emriyle, o ateş, serin ve selamet bir gül bahçesine dönmedi mi? Kuyularda, zindanlarda hapis kalan Yusuf, gün geldi devletin en yetkili yöneticilerinden biri olmadı mı? Hastalığın verdiği acıyla ızdırap çeken Hz. Eyüp, O’na sığındığında sağlığına kavuşmadı mı?
O hâlde derdimiz ne kadar büyük olursa olsun; aklımızdan çıkarmayacağımız parola şu olmalı: “Allah Büyük!”
Bir derdin varsa “Allah Büyük!” de,
O’na, sığın, O’ndan iste.
Vesselam...