“Şiir; sözcüğün tek başına olmadığı biçimdir, yapıdır, esindir, imgedir, söz ve anlam sanatlarıdır, ad ve eylem aktarmalarıdır,
dilsel sapmalardır, sestir; kısaca bunların tümünün diyalektik toplamıdır. Şiir; yaşadıkça kanamayı, kanadıkça yazmayı, dahası
yazdığını yaşamayı gerektirir. Böyle olduğu için şiir okumak; cephede savaşmak, yıldızlara gitmek, bir direnişe katılmak,
dünyayı dolaşmak, hapiste yatmak, ölümü göze almak, ihanete uğramak… gibi bir deneyimdir. Eğer bir şiir bu genişlikte
okunmuyorsa, o şiir okunmamış demektir.
…
Şiir sanatı, şiir eğitimi ve Aslıhan Tüylüoğlu, Enver Topaloğlu, Enver Ercan, Fatma Aras, Sezgin Öndersever, Serap Aslıaraklı, Bengü Özsoy, Güngör Tekce, Nihat Ateş, Selami Şimşek, A. Adnan Azar, Gökçenur Ç., Kadir Aydemir, Hüseyin Çiftçi, Didem Madak, Yusuf Alper, Tuğrul Keskin, Zeki Karaaslan, İlhan Kemal, Cahit Irgat ve Mansur Balcı’nın şiirleri üzerine.”