Albay Andrea Doğuda Askeri Yaşam adlı broşüründe edeplice yazıyor: Arama yapmak için her köye bir tabur gönderdik. Yirmi kadar tüfek topladık. Sadıka ait 60 ton arpaya, yüz kadar öküze 500 koyuna el koyduk. Evlerde pek az insan kalıyor. Bunlara Milliyetçilerle işbirliği yaptıkları için bunun bir ceza olduğunu, itaat etmeleri koşuluyla Fransızlardan korkmalarına gerek olmadığını açıkladık.Gilbert yazıyor: Avcılarımızın tavuk çalmakta üstlerine yok. Sonra köyleri ateşe veriyoruz.... Bu yoksul evleri yakıp yıkmak üzücü bir iş. Benim en çok ağırıma giden sepetlerinin içinde sakin sakin dut yapraklarını yiyen sayısız ipek böceği sepetlerini kızartmak. İşimizi bitirince son sürat köşeyi kırıyoruz.... Ne olursa olsun sonunda bu işler iyi bir vurgunla sona eriyor.... Özellikle mitralyözcülerimiz sayesinde korkunç bir insan kıyması yaptık: Kadın, erkek, çocuk,hayvan sürüleri vb. Taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmadık... Gözlerimin önünde hâlâ alev alev yanan tavuk salkımları ve yüzlerce dana ve at görüntüleri var...Bu yağmalama iyi sonuç veriyor; Dana etiyle,tavukla, yağlı böreklerle besleniyoruz...