Kadınların bildiği öyküler bunlar, bilip de kimselere anlatamadığı… Arap sabunu, tuz ruhu, çamaşır suyu kokan evlerde; törenin, tabunun, günahın, erkeğe koşulsuz sunulmuş iktidarın altında ezilen kadınların öyküleri…
Okulda, işte, mahallede, evde, köşeye sıkıştırdıkları her yerde kadınları kendilerince sevmeyi hak gören adamların yakıcı, öldürücü, yok edici sevdaları…
Sen bu kitabı okurken küçük bir kız çocuğu tutacak ellerinden. Onun gözlerinin içine bak ve tanı kendini, o anlatmadan.
Ödevlerini yapmamış bir çocuktum bundan sonrası. Öğretmenin saçlarını hiç okşamadığı, derse geç kalandım hep… Ütüsüzdü siyah önlüğüm ve beyaz olması gereken yakam kirli. Kesilmemişti tırnaklarım. Mendilim yoktu yanımda ve annem su güğümünü ısıtmamıştı geceden, yıkanabileyim diye. İnsan, bir âşığın ahını almamalı küçükken bile. Çocuk ama kadın yüreğimin sevdayla ilk imtihanıydı bu. Ben sınıfta kalmıştım, aşksa mavi mantomun cebinde.