Cafer Moderris Sâdıkî, ısrarla kendi işini yapmaya çalışan, kendi çizgisinde yürüyen ve olup bitenleri çok iyi gözlemleyen bir yazardır. Öykü ve romanlarında, tarihî bir dönemin, bir olayın izleri yalnızca gerektiği kadar yer alır. Yazara göre edebiyat, öğretilecek bir şey değildir. Edebiyat, okunacak ve tecrübe edilecek bir şeydir. Yazarın öykülerindeki kişiler, kahraman değildir. Her yerde görülebilen, farklı zamanlarda yaşamış sıradan kişilerdir. Bazen kâbuslarının tutsağıdırlar, bazen âşıktırlar, bazen de kendilerinden kaynaklanmayan bir sıkıntı içindedirler. Avarelik ve hayalcilik, öykü ve roman kahramanlarının ortak özelliğidir. Sâdıkî, basit ve sıradan bir olayı konu edinerek kentli orta sınıf ve işçi aile kesiminden olan kişilerin düşünce ve ruh dünyalarına nüfuz etmeye çalışır, yaşamlarının yitik, korumasız ve tekdüzeliklerinin nedenlerini irdeler. Bu kişiler, yaşamlarının sıradanlığından ve sıkıcılığından bezmişlerdir. Bu çıkmazdan kurtulmanın yolunu bulmaya çalışırlar. Öyküleri, yalınlığa ve tekdüzeliğe rağmen, bu kesimden olan günümüz insanının hayatının verimsizliğini, yararsızlığını anlatır. Sâdıkî’nin yalın, akıcı ve dil makyajından uzak bir anlatımı vardır. Bir olayın, bir sahnenin ya da bir durumun bütün ayrıntılarını yumuşak ve rahat bir dille anlatmaktan yana ısrarcıdır.