Kapitalizmle birlikte insan paranın egemenliğine girmiş, zengin olma ve rahat yaşama hırsı insani değerlerin içinin boşalmasına yol açmış, insan daha fazla kar elde etmek için insanlığından vazgeçmiştir. Birey, insanı insanlıktan çıkaran bu sistemde sürgün hayatı mı yaşayacaktır? Yoksa o kapıları yıkıp geçecek midir? İşte Civil’in öykülerinde bu sömürü düzenine karşı mücadele veren, yılgınlığa
kapılmayan sıradan insanları görürüz. Onlar sistemin dayatmaları karşısında onurlu bir biçimde dimdik ayakta dururlar. (…)
Leyla Civil kapitalizmin parçaladığı yaşamlara ışıldağını tutuyor. Öyle bir nokta
yakalıyor ki, orada yalnızca gerçek var. Diyalektik bir yöntemle yazdığı öyküleri okuduğunuzda sizler de kendinizden bir parça bulacaksınız...
Sonra da yüzünüzü güneşe dönüp kendi kendinize belki de şöyle diyeceksiniz... İnsanın iki yüzü vardır... Birisi karanlık... Öteki aydınlık... İşte kitabın kapağını
kapattığınızda aydınlık bir yüz size gelip merhaba diyecek... Adı İNSAN...