Kader herkeste farklı bir dilde konuşur. Bizi hastalıklar birleştirir ve ölüm tüm hastalıkların çaresidir...
ÖLÜMÜ KOKLAMAK İÇİN MUTLAKA DOKTOR OLMAK GEREKMEZ. ASKERLER, KASAPLAR, KRALLAR, HEPSİ BİLİR O KOKUYU...
Toplumun bütün kurallarına karşı gelen bir kadının egzotik ve tanıdık hikâyesi
Gabriella Mondini, 16. yüzyıl Venedik’inde, doktor olmak için gerekli bilgiye, sezgilere ve hevese sahip tek kadın. Çünkü Gabriella, babasının Hastalıklar Kitabı adını verdiği başyapıtını hazırlamasına yardım ediyor. Sedef otu suyunun insana geleceği görme yeteneği kazandırmasından güneş deliliğine dek pek çok konuda aldığı notlar, bilgisinin en önemli kaynağı. Gabriella bir yandan da, öğrendiklerini uygulayarak kadınların dertlerine derman oluyor.
Ancak bir gün Gabriella’nın babası esrarengiz bir şekilde ortadan kayboluyor. Babasının himayesinden yoksun kalan Gabriella, Doktorlar Loncası’ndan atılınca babasını aramaya çıkıyor. Yanına iki sadık hizmetkârını alarak bütün Avrupa’yı dolaşırken elindeki tek bilgi, babasının gizemli mektupları. Babası bir akıl hastalığının pençesine mi düştü, yoksa büyük bir tıbbi keşfin eşiğinde mi? İsviçre’nin dağlarını, Almanya’nın geniş düzlüklerini aşan Gabriella’nın yolculuğu, babasının peşinden Fas’ın baharat kokulu sokaklarına kadar uzanıyor. Ancak bu yolculuğun sonunda hem ailesinin gizli gerçekleriyle hem de kendi içindeki en derin
gizemlerle yüzleşeceğini henüz bilmiyor.
“Gabriella Mondini, babasının define avına çıktığına inanıyor.
Ama asıl define, şair O’Melveny’nin bu ilk romanı. Yazar, bir ressam olan annesinin Venedik anılarını ve babasının o daha çocukken ortadan kayboluşuyla ilgili hislerini harmanlayarak gerçek bir özlem hikâyesi yaratmış.” —Barbara Hoffert, Library Journal