Danelya gelecekteki eşi, veliaht prens ile evlendirilmek üzere başkente gönderiliyordu. Kalbi öfke, intikam arzusu ve nefretle dolu bu leydi, her şeyden habersiz kaderine yürürken başına neler gelecek hiçbir fikri yoktu. Sevdiği adam katledilmiş ve Danelya hem kendi babasına düşman olmuş, hem de kalbini başka bir aşka kapatmıştı artık... Ya da o öyle sanıyordu. Arabası başkente ilerlerken Danelya hayatı boyunca rol yapmak zorunda kalacak bir kraliçe olmak yerine, dağlarda kaybolmayı ve hayatının geri kalanını sıradan bir kadın olarak geçirebilmeyi diledi...
Ama bilmediği şey, kaderin onun için ağlarını çoktan ördüğü ve bazı dileklerin beklenmedik bir hızla kabul olduğuydu; dağlar Danelya'yı bekliyordu...