(...)Dick onu tekrar bulduğunda aylardan mayıstı. Zürih'te birlikte yedikleri öğle yemeğine son derece ciddi bir hava hâkimdi; makul düşündüğü zaman genç kızdan uzaklaştığım hissediyordu. Yine de civar masaların birinde oturan bir yabancı Nicole'e baktığı vakit -ki bu bakış haritada yeri olmayan bir deniz fenerinin ışığını andıran huzur kaçırıcı cinsten bir bakıştı Dick, şehirlilerin adam ürkütmek için kullandıkları tarzda adama doğru döndü ve ters ters bakarak onun başına önüne eğdirdi. Sonra, neşeli, genç kıza: "Röntgencinin biri," diye izah etti. "Giydiğin elbiselere bakıyordu. Niçin bu kadar çok çeşitli elbiseler giyiyorsun?" Genç kız, naçiz: "Ablam çok zengin olduğumuzu söylüyor. Ninem öldükten sonra çok zenginlemişiz," cevabını verdi.(...)Kitabın İçinden Sayfa 44