Özgün adı Michael, Brother of Jerry (Michael, Jerry’nin Kardeşi) olan roman, gerçekten katıksız bir sevgiyi anlatıyor. London’ın pek çok yapıtında olduğu gibi burada da romanın kahramanı bir köpek. Yine diğer romanlarda gördüğümüz üzere, insan-köpek ilişkisi bu kitabın da temel dokusunu oluşturuyor: Bir köpeğin, sahibine sonsuz sevgiyle bağlanması sonucunda, onun canını kurtarmak için kendi canını tehlikeye atması. Bu anlatının Jack London’ın hayatındaki gerçek bir deneyime dayandığına hiç kuşku yok.
On dört yaşındayken okulu bırakıp denizlere açılmasını, “Serüven rüzgârlarının estiği yerlerde olmak istedim; istiridye kaçakçısı olmak, hapse düşmek, yerleşik düzenin çarklarının kölesi olmaktan çok daha romantikti,” diye yorumlayan Jack London, Katıksız Sevgi’de yelkenleri gerçekten serüven rüzgârlarıyla şişen teknelerle gezdiriyor okuru.