Güneydogu Anadolu’nun tarihi zenginliklerine sahip en önemli sehirlerinden Urfa’da dogmus büyümüs bir genç kiz ile Kafkasya’dan göç ederek Türkiye’ye gelmis genç bir adamin hayatlarinin, bir noktada kesismesi ile ortaya çikan bir ailenin öyküsüdür bu kitapta anlatilanlar....
Farkli kültürlere sahip iki insanin yasadigi kültür karmasasinin yasamlari üzerinde oynadigi roller, çocuk yasta evlendirilmis ve pes pese evlat sahibi olmus bir çocuk annenin dramatik yasam öyküsüdür....Okumasi, yazmasi olmayan bu çocuk kadinin yedi çocuguna bakabilmek için onuruyla verdigi hayat kavgalarini, annelik mesuliyetiyle evlatlarina nasil da kahramanca kol kanat gerdigini, birisi MS,digeri akciger kanseri olan dört erkek evladini kaybetmenin acisini anlatiyor....
Yedi çocuklarinin her birisi kendi yazgilarini yasarlar, sadece birisi bas kaldirir....O, tarikatçi babanin Atatürkçü kizidir...Daima sansini zorlayarak kendine yazilmis olan kaderini degistirmeye çalisir....Bunda ne kadar basarili olabildigi ise kitabin içindeki satir aralarinda mevcuttur....
