"Seni sevmemek için kalbimi gömdüm..."
Ve almıştı biletini yalnızlık, o da gidecekti...
“...Terk etmeyeceksin o zaman, seviyorum dediğin her dakikayı değer bilip daha çok sarılacaksın.
Öyle her rüzgârın peşine takılıp yormayacaksın aklını ve hiçbir iklim değişikliğin de kendine yer edinmeyeceksin. Hak ettiğin de bulacak seni, hak getirdiğin de. Sudan sebepleri, bahane diye var saymayacaksın. Özlediğin zaman ‘özledim’ demesini bileceksin. Ve bir parmak ucu kadar da uzak kalman gerekiyorsa kalacaksın. Acın da baki kalsın ama efendiliğin adından önce gelsin! İşte o zaman kazanırsın ve kaybettiklerin sana en çok şansı getirmiş olanlardır diye şükretmesini daha iyi bileceksin çocuk...” dedim kendime, noktasından virgülüne kadar, kendime ilk kez bu kadar samimiydim, ilk kez bu kadar dürüst..
Çünkü ele avuca sığmayan her şeyimi teslim etmesini bildim. Emanetçi değilim artık, kendi hayatımı yaşıyorum. Kim ne derse desin, dokunduğum her gecenin sabahına, daha büyümüş uyanıyorum. Ben kavuşuyorum büyüdükçe, ben daha büyük adam oluyorum...”
Fakir bir duygudur aşk, sensizliği, çaresizliği ve yalnızlığı içinde barındırır.